ÖDEME EMRİNE TAKİP DAYANAĞI BELGENİN EKLENMESİ ZORUNLUDUR.

Yargıtay 12. HD. 07.06.2023 gün ve 2022/10316 Esas ve 2023/4037 Karar.

ÖZET.

  • Alacaklı kambiyo senedine dayanan icra takibi başlattı.
  • Borçlu/davacı icra mahkemesine başvurarak takibe konu bono suretinin tebligata eklenmediğini (başka itirazlarda yer almaktadır) iddia ederek takibin iptalini istedi.
  • Mahkeme kısmen kabul etti. (takibe bono suretinin eklenmemesi iddiasını dikkate almadı-takip miktarında değişme olması nedeni ile kısmen kabul kararı verdi.)
  • İstinaf, ödeme emri ekinde takip dayanağı belgenin borçluya tebliğinin zorunlu olduğu gerekçesi ile mahkeme kararını kaldırdı.
  • Yargıtay, alacaklının temyiz başvurusunu reddetti ve yerel mahkeme kararını onadı.

“İçtihat Metni”

MAHKEMESİ                      : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi

SAYISI                                   : 2021/2792 E., 2022/1470 K.

HÜKÜM/KARAR               : Esastan Ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 1. İcra Hukuk Mahkemesi

SAYISI                                   : 2017/1126 E., 2021/492 K.

Taraflar arasındaki kambiyo takibine ilişkin borca itiraz nedeniyle yapılan inceleme sonunda, İlk Derece Mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile Antalya 5. İcra Müdürlüğü’nün 2013/2954 esas sayılı dosyasında gönderilen 03.04.2013 tarihli ödeme emrinin 2.365.300,98 TL takip toplamı olarak düzeltilmesine ve fazlaya ilişkin talebin reddine, 20.02.2021 tarihli bilirkişi raporunun icra müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmiştir.

Kararın şikayetçi borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; davacının istinaf başvurusunun esastan kabulüne; ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve şikayetin kabulüne, 29.07.2016 tarihli ödeme emri tebliğ işleminin iptaline, ödeme emri tebliğ işlemi iptal edilmiş olduğundan borca itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı alacaklı tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi … tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. ŞİKAYET

Şikayetçi/borçlu icra mahkemesine başvurusunda; tebliğ olunan ödeme emrinde icra müdürü veya müdür yardımcısının imzasının bulunmadığı, ödeme emri ekinde emniyet haciz evrakının bulunduğunun yazıldığı, ancak takip kesinleşmeden emniyet haciz evrakının gönderilmesinin kanunen mümkün olmadığı, takibe konu bono suretinin tebligata eklenmediği, borçlu olunmadığı, olmayan bir borca faiz işletilemeyeceği, alacaklı bankadan kullanılacak krediye teminat olarak bononun tanzim edildiği, borçlu kabul edilinse dahi dosya alacağının bir kısmının kapatıldığı beyanları ile takibin iptali talep edilmiştir.

II. CEVAP

Alacaklı cevap dilekçesinde; takibe konu konu alacağın kendilerine temlik edildiği, 22.07.2013 tarihinde borçluya ödeme emrinin tebliğ edilerek takibin kesinleştiği dolayısı ile borçlunun itirazının hukuka aykırı olduğu beyanı ile davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; ödeme emrinde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığı, müdür imzası eksikliğinin icra dairesince hazırlanan ödeme emrinin geçerliliğini etkilemediği, her ne kadar belge suretinin tebliğ zarfı içerisinde olmadığı iddia edilmiş ise de, tebliğ mazbatasının incelenmesinde evrak aslının zarf içerisinde bulunmadığına dair şerh bulunmadığı anlaşılmakla davacı tarafça bu yönde ileri sürülen itirazların dikkate alınmadığı, takibe konu senedin teminat senedi olarak verildiğine ilişkin bir ibare, şerh yada açıklama bulunmadığı, borcun bir kısmının ödediğini beyan edilmiş ise de, bu iddianın İİK 169/a maddesi gereğince ispatlanamadığı, mahkemece aldırılan 22.11.2018 tarihli rapora itiraz edilmesi üzerine dosyanın aynı bilirkişiye tevdi edildiği ve alınan 21.01.2019 tarihli rapor ile 03.04.2013 takip tarihi itibariyle tanzim edilmesi gereken ödeme emrinin 2.365.300,98 TL takip toplamı olduğu tespit olunduğu, anılan rapora itiraz edilmesi üzerine aynı bilirkişiden ek rapor aldırıldığı ve kök rapordan ayrılmayı gerektirir bir durum olmadığı yönünde rapor düzenlendiği gerekçesiyle alınan işbu rapordaki belirlemeler ve kıstaslar doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile, tebliğ olunan 03.04.2013 tarihli ödeme emrinin 2.365.300,98 TL takip toplamı olarak düzeltilmesine ve fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Borçlu istinaf dilekçesinde, taraflar arasında kredi sözleşmesi dışında hukuki bir ilişki bulunmadığı, kredi sözleşmesi kapsamında ipotek gösterildiği, ipoteğe teminat olacak şekilde bono düzenleyerek verildiği, kredi borcunun kısmen Antalya 1 İcra Dairesinin 2013/9982 Esas sayılı dosyasına ödendiğini, her iki takibin de tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla başlatıldığı, bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığı, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan dosyada tahsilat yapılmasına rağmen kambiyo senetlerine mahsus yolla başlatılan takip dosyasına bildirimde bulunulmadığı, borçluya ikinci kez gönderilen ödeme emrinin geçersiz olduğu beyanıyla mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; somut olayda borçluya 29.07.2016 tarihinde tebliğ edilen ödeme emrinde “Bu zarfta örnek 10 ödeme emri vardır” ve “Bu zarfta emniyet haciz evrakı vardır” şerhinin yazılı olduğu, dolayısı ile takibe dayanak belge örneğinin ödeme emri ekinde borçluya tebliğ edilmediğinin anlaşıldığı, yasal düzenlemeler gereğince takip dayanağı belgenin ödeme emri ekinde borçluya tebliğinin zorunlu olduğu gerekçesiyle borçlunun istinaf başvurusunun esastan kabulü ile ilk derece mahkemesinin hükmünün kaldırılmasına ve şikayetin kabulü ile 29.07.2016 tarihli ödeme emrinin iptaline, ödeme emri tebliğ işlemi iptal edilmiş olduğundan borca itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde alacaklı Dünya Varlık Yönetim A.Ş. vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Alacaklı temyiz dilekçesinde; öncelikle 492 sayılı Harçlar Kanunu gereği ödenecek harçlardan muaf olduğu, 30.03.2015 tarihli olarak bir başka takip dosyası üzerinden tahsilat gerçekleştiği, takip tarihinden sonra gerçekleşen bir tahsilatın takip öncesi borçtan mahsubunun mümkün olmadığı, borçluya tebliğ edilen 22.07.2013 tarihli ödeme emri tebliğinden sonra yasal sürede itirazda bulunulmadığı için takibin kesinleştiği, bu yöndeki itirazların süreden reddi gerektiği, borçlunun ödeme emrinin geçersizliği, tebligatın geçersizliği, senedin geçersizliği gibi takibe konu olan tüm evrak ve işlemlere tümden terditli olarak itiraz ettiği, bu taleplerin de reddi gerektiği, tebligatı düzenleme işleminin icra müdürlüğü yetkisinde olduğu, alacaklıya bu konuda kusur atfedilemeyeceği yönündeki beyanları ile mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; borca itiraz nedeniyle takibin iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

İİK md. 167/2 md., İİK 168/1 md., T.K. 21/2 ve sair ilgili mevzuat

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun’un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup alacaklı Dünya Varlık Yönetim A.Ş. tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nın 370. maddeleri uyarınca ONANMASINA,

Alınması gereken 179,90 TL temyiz harcından evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

07.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.